Anasayfa
Latest images
Kayıt Ol
Giriş yapJoachim Trelawney
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Joachim Trelawney
Joachim Trelawney Paz Eyl. 28, 2008 11:19 pm
Karakterin;
Adı Soyadı: Joachim Trelawney
Doğum Tarihi [Gün/Ay/Yıl]: 17 Ağustos 2115
Binası: Slytherin
Kanı: Safkan
Fiziksel Özellikleri[Betimleme + Ünlü ismi şart]: [Alex Pettyfer] Yaşıtlarına göre her zaman uzun olmuştur Joachim. Sarı bazen dik ve bazen düz saçlarıyla genelde havalı görünür. Birde saçlarına yeşil gözlerini katınca erkek güzeli gibi olur. Genelde rahat şeyler giyer. Kışın kazak tercihidir, tabiki kaşındırmayan. Yazın ise ince ama yapışmayan kıyafetlerdir tercihi. Dudakları ne tam kalın ne tam incedir.
Kişisel Özellikleri: İlk bakışta herkesin gözüne iyi görünür ama onun içinde olanları hiç kimse tamamen bilemez. İnsalara kolay kolay güvenemez ama bir güvendimide kolay kolay vazgeçmez. Arkadaşlarına değer verir. Değişik ve bilmediği şeyleri hep öğrenme hevesi vardır içinde. Kendi ve diğer safkanların hep önde olmasını ister. Biraz kötülüğe dönüktür karakteri. Bu yüzdende slytherin'e seçilmiştir. Ailedeki tek slytherin'li olması onu biraz etkiler ama aile bunu sorun yapmaz. Hogwarts'a başladığında beri kendinden ve binasından gurur duymaktadır. Hemen herşeye evet diyecek bir kişiliğe sahip değildir...
Ailesi Hakkında;
Aile Geçmişi[Buraya seçtiğiniz ailenin açıklamasını yazarak MUTLAKA kendi karakterinizin kısa bir geçmişini anlatan bir paragraf ekleyiniz.]: Trelawney Ailesi; Eski savaş zamanı ailelerinden ününü koruyabilmeyi başarabilmiş tek olanıdır. Son görücü Sybill Trelawney'nin soyu devam etmese de küçük kardeşi Marcelius Trelawney'nin çocuklarının bugüne taşıdığı aile bugün bir kehanet profesörü daha bağışlamıştır Hogwarts'a...
Joachim ilk doğduğunda aile sevinç içinde olup herşeylerini onun üstüne kurmuşlardır. Aile büyük bir malikanede yaşadığı için ona bakması kolay olmuştur. Ailenin içinde şuan hiç görücü yoktur. Joachim değişik bir çocukluk geçirmişti. Genelde dışa açıktır ve bir çok arkadaşı vardır. Onları hep evine davet eder ve eğlenirler. Joachim'in büyücü olduğunu öğrenince aile onu hemen hazırlamaya başlarlar. Ama hogwarts'a gittiğinde onları bir sürpriz beklemektedir. Joachim slytherin'li olmuştur. Ve yaşamına böyle devam ettirerek 3. sınıfa kadar gelmiştir.
Örnek Rp: Bazen havanın durumu içinize yansır. Dışarıda süzülen karlar, insanın içine işleyen soğuk ve gökyüzündeki karanlıkta Joachim'in ruh halini kendisi gibi karamsar yapmıştı. Neden bu karamsarlığın içine düştüğünü bilemese de, en ufak şeyden bile canı sıkılıyordu ve çoğu şeyi gereksiz, saçma olarak görüyordu. Bitmek üzere olan tılsım ödevine bakarak, son paragrafı yarına bırakmayı uygun gördü. Eşyalarını toparlama gereksinimi bile duymadan ortak salonun penceresine doğru yöneldi ve kulenin o müthiş manzarasından faydalanarak, ilerisinde uzanan görkemli doğaya baktı. Büyük kar taneleri gökyüzünden iniyordu ve bembeyaz örtünün toprağı egemenliğine aldığı gözüküyordu. Gecenin karanlığında geceden de karanlık olan göl, beyazlar içinde daha da bir güzeldi. Şöminenin sıcaklığından dolayı pembeleşmiş olan yüzünün, camdaki yansımasına baktı belirsiz bir süre. Ardından da yasak olmasına rağmen dışarıya çıkmanın hiç de fena bir fikir olmadığını düşündü. Üstündeki kıyafet ile kendini dışarıya attığı an, beden kilitleme laneti yemiş gibi kalacağından şüphe yoktu. Bu nedenle de üzerini değiştirmenin oldukça uygun bir fikir olduğunu düşünmesi için uzun bir süre beklemesine gerek yoktu.
Üzerine simsiyah, kalın bir cüppe geçirmişti. Ellerine ise yine aynı siyahlıkta olan kalın eldivenler geçirmiş ve ayağına da sırf bu siyahlığa uyum sağlamak için alındığını bağıran, siyah botlar geçirmişti. Ellerini cebine soktu ve ortak salondaki sorgulayan bakışlara aldırmadan, oradan çıktı. Portrelerin homurdanmaları dışında hiçbir sesin olmadığı boş koridorlara adımını attığı an, homurdanma sesine kendi ayak seslerini de ekledi. Birkaç portrenin yerinden kımırdandığını görse de, görmemezlikten geldi. Nedense onları gereksiz buluyor, sadece duvarda yer kaplaması için konulmuş gereksiz süs eşyaları olarak görüyordu. Ama gerçekten öyleler miydi?
Okul giriş kapısını araladı ve soğuk havanın yüzüne vurması ile bir an afalladığını hissediyordu. Sıcaktan soğuğa çıkışta zorlanmıştı anlaşılan. Yüzünün az önceki sıcaklık yüzünden kızardığını biliyordu, şimdi de soğuktan dolayı kızarmış olmalıydı. Cüppesinin kapişon kısmını başına geçirmeyi yeni akıl etmişti. Sağ eli ile asasını sıkıca kavradığını hissediyordu, sanki gerek varmış gibi. Her zamanki bilindik yere doğru yürümeye başladı. Bu yıl sıkça yaptığı gibi. Bazen adımları belli bir çukura giriyor, çıkarmakta zorlanıyor fakat en sonunda başarıyordu. Karı yağmur kadar sevmiyordu. Çünkü yağmur, doğanın göz yaşlarıydı. Ama kar nesiydi? Bir ağacın altına vardığında onu sarsmamaya dikkat ederek yaslandı. Sarstığı an, üzerine dökülebilecek kar kütlesini hayal dahi edemiyordu. Yere eğildi ve avucuna biraz kar aldı. İyice ezdikten sonra oluşan ıslaklığı elinde hissetmeye başlamış ve soğukluğunu teni kavramıştı. Kar iyice sıkışmış ve buz halini almıştı. Ardından bu buz kütlesini hafifçe ağaca yapıştırdı ve asıl gitmeyi düşündüğü yere doğru tekrar yola çıktı.
Ve işte yine göl kenarıydı. Yaz ve sonbaharda olduğu gibi. Kışını da paylaşıyordu bu dalgalar. Her zaman onu taşımış olan kayaya doğru giderken, karın onu da egemenliği altına aldığını görmesi belli etmese de sinirini bozmuştu. Sanki kendi malıymışta, biri onu sahiplenmişti. Kendisi özgür, tarafsız birisi ise, ona ait şeyler de öyle olmalıydı. Kayanın yanına vardığında asasını çıkarttı ve hafif bir bilek hareketi ile ''Incendio'' dedi. Eriyen karlar suya dönüştü ve kayanın üzerinde belirgin bir şekilde koyu bir renk bıraktı. Ardından asasının konumunu bozmadan kurutma büyüsü yaptı ve kayanın üzerine zıplayarak, dalgaların zorlukla kıyıya doğru vuruşunu izlemeye başladı. Öyle ya, onlar da buzun egemenliği altına girmemek için savaş veriyorlardı.
Not : Karakter kartının herşeyi bana aittir. Çalmayın!
Adı Soyadı: Joachim Trelawney
Doğum Tarihi [Gün/Ay/Yıl]: 17 Ağustos 2115
Binası: Slytherin
Kanı: Safkan
Fiziksel Özellikleri[Betimleme + Ünlü ismi şart]: [Alex Pettyfer] Yaşıtlarına göre her zaman uzun olmuştur Joachim. Sarı bazen dik ve bazen düz saçlarıyla genelde havalı görünür. Birde saçlarına yeşil gözlerini katınca erkek güzeli gibi olur. Genelde rahat şeyler giyer. Kışın kazak tercihidir, tabiki kaşındırmayan. Yazın ise ince ama yapışmayan kıyafetlerdir tercihi. Dudakları ne tam kalın ne tam incedir.
Kişisel Özellikleri: İlk bakışta herkesin gözüne iyi görünür ama onun içinde olanları hiç kimse tamamen bilemez. İnsalara kolay kolay güvenemez ama bir güvendimide kolay kolay vazgeçmez. Arkadaşlarına değer verir. Değişik ve bilmediği şeyleri hep öğrenme hevesi vardır içinde. Kendi ve diğer safkanların hep önde olmasını ister. Biraz kötülüğe dönüktür karakteri. Bu yüzdende slytherin'e seçilmiştir. Ailedeki tek slytherin'li olması onu biraz etkiler ama aile bunu sorun yapmaz. Hogwarts'a başladığında beri kendinden ve binasından gurur duymaktadır. Hemen herşeye evet diyecek bir kişiliğe sahip değildir...
Ailesi Hakkında;
Aile Geçmişi[Buraya seçtiğiniz ailenin açıklamasını yazarak MUTLAKA kendi karakterinizin kısa bir geçmişini anlatan bir paragraf ekleyiniz.]: Trelawney Ailesi; Eski savaş zamanı ailelerinden ününü koruyabilmeyi başarabilmiş tek olanıdır. Son görücü Sybill Trelawney'nin soyu devam etmese de küçük kardeşi Marcelius Trelawney'nin çocuklarının bugüne taşıdığı aile bugün bir kehanet profesörü daha bağışlamıştır Hogwarts'a...
Joachim ilk doğduğunda aile sevinç içinde olup herşeylerini onun üstüne kurmuşlardır. Aile büyük bir malikanede yaşadığı için ona bakması kolay olmuştur. Ailenin içinde şuan hiç görücü yoktur. Joachim değişik bir çocukluk geçirmişti. Genelde dışa açıktır ve bir çok arkadaşı vardır. Onları hep evine davet eder ve eğlenirler. Joachim'in büyücü olduğunu öğrenince aile onu hemen hazırlamaya başlarlar. Ama hogwarts'a gittiğinde onları bir sürpriz beklemektedir. Joachim slytherin'li olmuştur. Ve yaşamına böyle devam ettirerek 3. sınıfa kadar gelmiştir.
Örnek Rp: Bazen havanın durumu içinize yansır. Dışarıda süzülen karlar, insanın içine işleyen soğuk ve gökyüzündeki karanlıkta Joachim'in ruh halini kendisi gibi karamsar yapmıştı. Neden bu karamsarlığın içine düştüğünü bilemese de, en ufak şeyden bile canı sıkılıyordu ve çoğu şeyi gereksiz, saçma olarak görüyordu. Bitmek üzere olan tılsım ödevine bakarak, son paragrafı yarına bırakmayı uygun gördü. Eşyalarını toparlama gereksinimi bile duymadan ortak salonun penceresine doğru yöneldi ve kulenin o müthiş manzarasından faydalanarak, ilerisinde uzanan görkemli doğaya baktı. Büyük kar taneleri gökyüzünden iniyordu ve bembeyaz örtünün toprağı egemenliğine aldığı gözüküyordu. Gecenin karanlığında geceden de karanlık olan göl, beyazlar içinde daha da bir güzeldi. Şöminenin sıcaklığından dolayı pembeleşmiş olan yüzünün, camdaki yansımasına baktı belirsiz bir süre. Ardından da yasak olmasına rağmen dışarıya çıkmanın hiç de fena bir fikir olmadığını düşündü. Üstündeki kıyafet ile kendini dışarıya attığı an, beden kilitleme laneti yemiş gibi kalacağından şüphe yoktu. Bu nedenle de üzerini değiştirmenin oldukça uygun bir fikir olduğunu düşünmesi için uzun bir süre beklemesine gerek yoktu.
Üzerine simsiyah, kalın bir cüppe geçirmişti. Ellerine ise yine aynı siyahlıkta olan kalın eldivenler geçirmiş ve ayağına da sırf bu siyahlığa uyum sağlamak için alındığını bağıran, siyah botlar geçirmişti. Ellerini cebine soktu ve ortak salondaki sorgulayan bakışlara aldırmadan, oradan çıktı. Portrelerin homurdanmaları dışında hiçbir sesin olmadığı boş koridorlara adımını attığı an, homurdanma sesine kendi ayak seslerini de ekledi. Birkaç portrenin yerinden kımırdandığını görse de, görmemezlikten geldi. Nedense onları gereksiz buluyor, sadece duvarda yer kaplaması için konulmuş gereksiz süs eşyaları olarak görüyordu. Ama gerçekten öyleler miydi?
Okul giriş kapısını araladı ve soğuk havanın yüzüne vurması ile bir an afalladığını hissediyordu. Sıcaktan soğuğa çıkışta zorlanmıştı anlaşılan. Yüzünün az önceki sıcaklık yüzünden kızardığını biliyordu, şimdi de soğuktan dolayı kızarmış olmalıydı. Cüppesinin kapişon kısmını başına geçirmeyi yeni akıl etmişti. Sağ eli ile asasını sıkıca kavradığını hissediyordu, sanki gerek varmış gibi. Her zamanki bilindik yere doğru yürümeye başladı. Bu yıl sıkça yaptığı gibi. Bazen adımları belli bir çukura giriyor, çıkarmakta zorlanıyor fakat en sonunda başarıyordu. Karı yağmur kadar sevmiyordu. Çünkü yağmur, doğanın göz yaşlarıydı. Ama kar nesiydi? Bir ağacın altına vardığında onu sarsmamaya dikkat ederek yaslandı. Sarstığı an, üzerine dökülebilecek kar kütlesini hayal dahi edemiyordu. Yere eğildi ve avucuna biraz kar aldı. İyice ezdikten sonra oluşan ıslaklığı elinde hissetmeye başlamış ve soğukluğunu teni kavramıştı. Kar iyice sıkışmış ve buz halini almıştı. Ardından bu buz kütlesini hafifçe ağaca yapıştırdı ve asıl gitmeyi düşündüğü yere doğru tekrar yola çıktı.
Ve işte yine göl kenarıydı. Yaz ve sonbaharda olduğu gibi. Kışını da paylaşıyordu bu dalgalar. Her zaman onu taşımış olan kayaya doğru giderken, karın onu da egemenliği altına aldığını görmesi belli etmese de sinirini bozmuştu. Sanki kendi malıymışta, biri onu sahiplenmişti. Kendisi özgür, tarafsız birisi ise, ona ait şeyler de öyle olmalıydı. Kayanın yanına vardığında asasını çıkarttı ve hafif bir bilek hareketi ile ''Incendio'' dedi. Eriyen karlar suya dönüştü ve kayanın üzerinde belirgin bir şekilde koyu bir renk bıraktı. Ardından asasının konumunu bozmadan kurutma büyüsü yaptı ve kayanın üzerine zıplayarak, dalgaların zorlukla kıyıya doğru vuruşunu izlemeye başladı. Öyle ya, onlar da buzun egemenliği altına girmemek için savaş veriyorlardı.
Not : Karakter kartının herşeyi bana aittir. Çalmayın!
En son Joachim Trelawney tarafından Ptsi Eyl. 29, 2008 3:54 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 5 kere değiştirildi
Joachim Trelawney- Slytherin 3. Sınıf Öğrencisi
-
Mesaj Sayısı : 4
Yaş : 31
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 28/09/08
Gwendolyn A. Dexter- Hogwarts Profesörü
-
Mesaj Sayısı : 27
Yaş : 30
Nerden : Mersin
Kayıt tarihi : 26/09/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz