Drucilla Vlasic [Pryne]

**Drucilla Pryne** Paz Eyl. 28, 2008 1:15 pm

Karakterin;

Adı Soyadı: Drucilla Vlasic[Pryne]

Doğum Tarihi [Gün/Ay/Yıl]: 08/06/2115

Binası: Hufflepuff

Kanı: Safkan

Fiziksel Özellikleri]: [Scarlett Johansson]
Drucilla yaşıtlarına göre biraz daha kısa kalır. Fakat yüzü oldukça büyük ve olgun gösterir. Aile bireylerinde olduğu gibi süt gibi beyaz bir tene sahiptir. Yüzü oldukça pürüzsüzdür sadece sağ yanağında bir beni vardır. Dolgun dudaklara ve mavi iri gözlere sahiptir. Yüzüne oldukça uyan sarı&kahve dalgalı saları vardır omzundan aşağıya usulca dökülür

Kişisel Özellikleri: ‘Olgun’ Drucilla’yı en iyi anlatabilecek kelime. Ne zaman ne yerde konuşacağını ya da ne zaman nerede konuşmaması gerektiğini gayet iyi bilir. Kısa ve öz konuşur. Konuşkan olmadığı için göz önünde fazla değildir. Okulda 3. senesi olmasına rağmen doğru düzgün arkadaşı çok azdır. Sır tutmaktan ve sır vermekten hoşlanmaz. her şeyini kendi içinde yaşar ve çözer.
Aslında Drucilla biraz fazla takıntılı bir kızdır. En büyük takıntısı ise temizliktir. Temizliğe çok önem verir ve aşırı titizdir. Kirlilik, dağınıklıktan nefret eder. Özellikle ellerinin ıslanmasından nefret eder.
Ayrıca gönül temizliği Drucilla için çok önemlidir. Kendisi temiz kalpli olduğu kadar karşısındakilerin de onun gibi olmasını bekler.

Aile Geçmişi:

Küçük bir ailedir Pryne ailesi. Kendi hallerinde yaşarlar. Ailenin her bir üyesinin vazgeçemediği büyük çiftlikleri vardır ve bu çiftlikler miras gibi bir şeydir onlar için. Nesilden nesile aktarılır. Bu çiftlikte sihirli hayvanların yanı sıra özel muggle hayvanları da beslenir. Ayrıca bitkilere de merak sarmışlardır son zamanlarda. Kısacası doğa tutkunudurlar ondan ve onları yaşadıkları düzenden ayırırsanız tıpkı koparılmış bir çiçek gibi solarlar. Aileye evlilik yoluyla karışmış bireyleri -onlarla pek fazla görüşmezler- saymazsanız safkandırlar.

Drucilla aslında anne tarafından Polonya asıllıdır. Anne tarafıda safkandır. Aile geleneğini bozmayıp babası Andrew Pryne Polonya’lı Valeska Prominski ile evlenmiştir ve Drucilla ise tek çocukları olmuştur. Annesi de babasıda şimdi çiftliklerinde yaşıyorlardır.

Örnek Rp:
'Ben miyim bu!' diye şaşkınlıkla boy aynasına bakıyordu. Saçları çok değişmişti. Sihirle uzatılıp kakül kesilmişti. Aslında Olesia pek beğenmemişti saçlarını. Çünkü bu saç türü yüzünü şişman göstermişti. Saçlarını bir kez daha taradıktan sonra bir-iki adım geri çekilip elbisesine baktı. Askısızdı ve siyahtı, parlak kumaştan yapılmıştı. Belinde daralıp tekrar etek kısmı açılıp çokta olmasa kabarıyordu. Eteği biraz uzundu yerlerde sürünüyordu. Ellerine siyah kısa eldivenler takmıştı. Olesia'ya göre kıyafeti en güzel yapan eldivenlerdi. Elbisesinin altına siyah hafif topuklu bir ayakkabı giyinmişti ve... Boynun biraz daha uzun görünmesini istemişti çünkü yakında boy kompleksine girebilirdi... Kafasına siyah geniş, sivri uçlu bir şapka takmıştı bu şapka da Olesia'nın gerçekten hoşuna gitmişti... Yüzünde makyaj yok denilebilecek kadar azdı. Bugün boyanmak için zaman bulamamıştı açıkçası, sadece yüzüne ve omuzlarına beyaz pudra sürmüştü. Aynaya bakıp kıyafetini düzeltip derin bir nefes aldı. Sanırım artık balo salonuna inmesi gerekiyordu... Ama gitmeden önce yüzüne hafifte olsa bir gülücük kondurmayı unutmamıştı. Aslında pek gitmek istemiyordu balo için kavalye bile bulamamıştı. Bütün arkadaşları biriyle gidiyordu ama işte Olesia... Aklında *Bütün balo boyunca kös kös oturacağım, sadece dans edenleri izleyeceğim ve bir güzel ahh ahh çekeceğim...* diye geçiyordu. Ama buna rağmen yüzüne küçük bir tebessüm yerleştirebilmişti. Belki balo salonunda birini görürdü kim bilir... Şimdi bütün bu düşüncelerden az da olsa sıyrılıp balo salonuna inmesi gerekiyordu.

Balo salonuna girdiğinde çoğu kişinin Olesia'dan farklı olmadığını anladı. Çift olan gelen şimdilik az kişi vardı ve çoğu masa da boştu. Tamamen boş olmasa da az kişi oturuyordu. Bir an içinden birilerinin yanına oturup sohbete dalmak istedi o yüzden masalara bakınmaya başladı. Tanıdık birilerinin olduğu bir masaya oturmak iyi oldu. 1. masaya baktı ama masadaki sohbet gayet koyu gözüküyordu ve görünüşe göre daha doğrusu hatırladığına göre kızlardan biri Gryffindor’lu diğeri Hufflepuff’lıydı. En iyisi başka bir masaya bakmaktı. 1. masanın arkasındaki masaya baktı sadece bir kişi oturuyordu. Sarı uzun saçlı bir kızdı. Etrafına bakınmak için döndüğünde onun Titania Ledgerwood olduğunu anladı. Ravenclaw bina başkanıydı. Hayır bu masaya oturmakta olmazdı. Diğer masalara da göz ucuyla baktı. Yanlarına gidip oturacak ve sohbet edecek kişi bulamamıştı en iyisi boş bir masaya oturmaktı…Boş bir masa bulmak zor olmamıştı durduğu yerin hemen bir-iki metre ilerisindeki balkabağı şeklindeki masa boştu içinde kimse oturmuyordu. Olesia ağır ama emin adımlarla masaya doğru ilerledi. Eteğini eliyle tutup masaya oturdu.
İçerisi gerçekten çok güzel gözüküyordu. Perdeler sıkıca kapatılmıştı sanki içeriye hiç ışığın girmesini istemiyormuş gibi böyle olunca içeride bir çadır havası oluşmuştu. Salonun büyük bir kısmını kaplayan dans pisti muggleların disko dedikleri yerlere benzemişti. Fena da durmuyordu aslında… Ortalıkta ev cinleri gözükmüyordu. Sanırım self servis olacaktı. Aslında bu belliydi. Uzun büyük bir masanın üzeri yemeklerle doluydu. Birkaç kişi gidip yemeklerini almaya başlamıştı bile… Ama Olesia şimdi yemek yemeyecekti. Belki daha ilerleyen zamanlarda…

Dönüp balo salonuna göz attı. Kimler var kimler yok diye o sırada gözü profesörlerin masasına takıldı. Aritmansi Profesörü olan Bayan Crafty sanki sarhoş olmuş gibiydi. Onun yanında Eski Yazıtlar profesörü Bay Vincent oturuyordu ve balo salonunda en çok göze çarpan kişi Hagrid… O da profesör Crafty ve profesör Vincent le sohbete başlamıştı. Olesia yüzünü ekşitip masasına döndü. Birilerinin gelip masaya oturmasını içten istemeye başlamıştı. Yoksa kesinlikle bu balo zehir gibi geçecekti…
Ara sıra kafasını çevirip yeni gelenlere bakıyordu. O büyük kapıdan geçen herkesin yüz ifadeysi hemen hemen aynı oluyordu. Şaşkınlık ve hayranlık...

derken sahneye Whittaker çıkmıştı. Bu sesle sahneye çıkıp sanki bütün millete eziyet etmek istiyormuş gibiydi. Olesia gözlerini yumup derin bir nefes aldı. *Başka birini bulamadılar mı sahneye çıkartmak için? diye geçirmeden edemedi. Gitarını eline almıştı gıcırtı gibi sesler çıkartıyordu. Yüzünü buruşturarak Whittaker bakmaya başladı. Elinde gitarını tutup neşeli bir sesle konuşmaya başlamıştı. Sözünü bitirir bitirmez neredeyse bütün Slytherin’ler yuhalamaya bağırmaya başlamıştı. Sanki bir savaş gibiydi. Slytherin’lerin yuhalamalarına karşılık diğerlerinin alkışları… Masalardan birinden ‘ BİZE EZİYET ETMEK İÇİN Mİ BURDASIN WHİTTAKER! ’ diyebir ses gelmişti. Bağıran Ophélie’ydi. Olesia onun bu sözünü alkışladı ve yuhalamaya devam etti. Balodakilerin çoğu sahnenin önüne gelmiş çılgınlar gibi dans ediyordu ama Olesia’nın oraya gidip çılgınlar gibi dans edip kendisini yormaya niyeti yoktu… derken şarkılarını bitirmişti. Biraz dinleneceğini söyleyip sahnenin arkasına geçmişti. Tekrar yuhalamalar, alaylı alaylı sözler, gülüşler yine başlamıştı. Bu salonda bugün bir enerji vardı ama neydi? Garip bir enerji çatışmaya hazır iki ordu gibi sanki Slytherin’lerin çoğunluğu ve diğerleri…

***

Sıkıcı, yanlız ve olabilidiğince bunaltıcı bir balo... Sıkıcı falan olması Olesia için o kadar kötü değildi ama yanlız olmak gerçekten en kötüsüydü. Reez'le ayrılmalarının üzerinden 2 hafta geçmeden Reez kendine Ravenclaw'lı fıstık gibi bir kız bulmuştu ve baloya koluna takmış onunla beraber gelmişti ve şu anda Olesia'nın gözünün önünde dans ediyorlardı. Sanki Reez bunu bilerek yapıyordu. Olesia elinden geldiğince onları takmamaya ve kendini tutmaya çalışıyordu. İçinde fırtınalar kopmuyorda değildi tabii şuracıkta o kızın üzerine atlayıp büyüler üzeriye büyüler yağdırabilirdi en azından mugglelar gibi onu dövedebilirdi. Eğer bunu yaparsa da Reez kendini birşey sanar havalanırdı o yüzden yapmaya hiç gerek yoktu. En iyisi hiç iplememekti kendi hallerine bırakacaktı onları ikisine de en büyük ceza bu olurdu... *Merlin'in sakalı adına!
Reez ile o kız balonun ortasında atışmaya başlamıştı. Olesia kendi kendine gülüyordu. En sonunda kız Reez'i omzundan sertçe ittirerek onu bir kazan dolusu balkabağı suyunun içine düşürmüştü. Herkes bir Reez'e bir de o kıza bakıyordu. Bazıları gülüyor bazıları Reez'e yardım etmeye çalışıyordu. Olesia'nın içinden kızın yanına gidip alnından öpesi geldi. Yavaşça gülümseyerek yerinden kalktı ve Reez'in oraya doğru gitti. Çantasından mendil çıkartıp Reez'in üzerine attı

Güzel düşüştü, Quintana

dedi alaycı bir sesle yanından ağır ve kendinden emin adımlarla balo salonundan ayrıldı...

**Wolfgang Quirius Lecter** Paz Eyl. 28, 2008 11:25 pm

Kabul edildi.

Drucilla Vlasic [Pryne]

Drucilla Vlasic [Pryne]

Geri: Drucilla Vlasic [Pryne]